Bu hafta yazımda üretkenlik üzerinde bilgi paylaşmak istedim;
Moda endüstrisinde trendlerin mevsimlere göre değişmesi gibi, üretkenlik dünyasında da popüleritesi artan ve azalan kendine has iş yapma yöntemleri var.
Günümüzde birçok yeni üretkenlik yaklaşımları, dijital uygulamaları ve yöntemleri hedeflerimizi düne göre daha etkili bir şekilde gerçekleştirmemize yardımcı olmak için tek tek hayatımıza girdi ve girmeye devam ediyor.
Son yıllarda, daha fazla üretken olabilmek adına, tam olarak neyi yönetmemiz gerektiği konusunda bazı tartışmalar ortaya çıktı.
Zaman, Görev, Enerji ve Dikkat
1800’lere dayanan zaman yönetimi denenmiş ve etkin bir yöntemdir. Ancak, 2019’da The New York Times zaman yönetiminin sona erdiğini ve Dikkat Yönetiminin devreye girdiğini yazdı. Ardından başka uzmanlar Enerji Yönetiminin daha az zamanda daha fazlasını üretmek için daha etkin olduğunu öne sürdü. Son günlerde kafalar bu konuda biraz karışık.
Her gün verimlilik sorunlarına çözüm vaat eden yeni yaklaşımlar ortaya çıktıkça, iyiden kötüyü ayırt etmek tüm gayrimenkul profesyonelleri için zorlaşıyor.
İşte bu yaklaşımların her birinin gerçekte ne olduğunu ve her birinden ne kazanabileceğinizi belirlemeye yönelik bir blog yazı paylaşmak istiyorum.
Gayrimenkul sektöründe zamanınızı, görevlerinizi, enerjinizi ve odağınızı doğru ve verimli yönetirseniz gerçek bir profesyonel olursunuz.
Bu yaklaşımları iyi anlamak ve kullanmak gelirinizi doğrudan olumlu yönde etkileyecektir.
Görev Yönetimi: Yapmanız gereken işler.
Bu yaklaşım; bizden kafamızda dolaşan işleri, fikirleri ve randevuları alıp bir kağıda dökmeyi, yapılacaklar listesine yazmamızı ister. Görev yönetimi, bir görevin durumunu ve tamamlama tarihini bir bakışta görebileceğiniz, önemli yapılacak işleri önceliklendirebileceğiniz, görevleri erteleyebileceğiniz veya devredebileceğiniz, baştan sona büyük ölçekli projeleri planlayabileceğiniz bir dijital görev yöneticisi kullanabilirsiniz. Bunun sayısız örneğini internette uygulama olarak bulabilirsiniz. Listenizden tamamladıklarınızı silerek görev yönetimi yapabilirsiniz.
Mesleki veya kişisel yapılacak işler olarak tek bir listeye sahip olmak hayatımızı gözden geçirmemize ve hedeflerimizi ve önceliklerimizi takip edebilmemize yardımcı olur. İşleri Bitirme Metodu, görev yönetiminin çok klasik bir örneğidir.
Ancak görev yönetimindeki sorun, yapılacaklar listelerinin sonsuz uzunlukta olabilmesidir. Oysa bir günde sadece 24 saatimiz vardır. Bu durumda ne yapmalısınız?
Zaman Yönetimi: Ne zaman yapacaksınız
Zaman Yönetimi, bir günde sahip olduğumuz 24 saati akıllı kullanmamızı gerektirir. Zamanımızı yapmamız gereken işlere, hedeflere ve zorunlu olarak yapılması gereken şeylere yönlendirmemize izin verir: uyumak, beslenmek, işe gidip gelmek, görevler, yan işler, molalar, eğlence, sağlık, spor ve aile. Hepsine ayıracak zaman bulmak zorundayız.
Sınırlı saatlerimizi önceliklerimize göre ayırarak zaman blokları belirleyebiliriz. Zaman bulmak ve yaratmak çok zor olabilir: Bazen işler düşündüğümüzden daha uzun sürer ve beklenmedik olaylar programlarımızı rayından çıkarabilir. Ancak, bu gerçekleri kabul eden verimli ve etkin bir zaman yönetimi yaklaşımı, hedeflerimize ulaşmamıza yardımcı olabilir.
Elbette her saat eşit yaratılmaz. İyi hissettiğimizde ve hazır olduğunuzda yapabilecekleriniz, bitkin ve yorgun olduğunuzda yapabileceklerinizden oldukça farklıdır.
Enerji Yönetimi: Daha verimli çalışmak için doğal biyoritminizi nasıl senkronize etmelisiniz?
Enerji yönetiminin temel fikri, işleri halletmek için kişisel biyolojimizden ipuçları almamız gerektiğidir. Erkenci kuş mu? yoksa, Gece kuşu mu? olduğumuzu anlayarak enerjimizin tipik olarak ne zaman azalıp yükseldiğini bilerek enerjimizi doğru yönetebilir ve mükemmel bir günlük program oluşturabiliriz.
Enerjileri sabah zirveye ulaşan erkenci kuşlar, öğleden sonra bir enerji düşüşü durumunda yürüyüşe çıkarak zindeliğe öncelik verirken, sabahın sekizinde en zorlu görevlerinin üstesinden gelebilirler. Enerji yönetimi, kendimizle daha uyumlu olmamızı sağlayan üretkenliğe yönelik, kişiye özel bir yaklaşımdır.
Dünyadaki tüm zamana ve enerjiye sahip olabilir, tam olarak ne üzerinde çalışmanız gerektiğini de bilebilirsiniz. Ancak önünüzdeki işe odaklanamazsanız, bunun size hiçbir faydası olmaz.
Dikkat Yönetimi: Nasıl odaklanacaksınız?
“Dikkat dağınıklığı en tehlikeli düşmandır!” dikkat yönetiminin temel ilkesidir. Gelen çağrı ve bildirimlerimizi sessize alarak, sosyal medyada gezinmeyi bırakarak, bağlam değiştirmekten kaçınarak, üretkenliğinizi artırabilirsiniz. Odağımızı elimizdeki işe yönlendirip derinleşerek daha fazla üretken olabiliriz.
Odaklanmayı başarabilmek için bizi hipnotize eden uygulamaları, 24 saat ekonomi ve siyaset haberlerini, ofis etkileşim platformlarını yani dikkatimizi dağıtan her şeyi engellememiz gerekir. Ya da bulunduğumuz ortamı değiştirmek doğru bir seçim olabilir.
Peki hangisi “En İyisi”?
Gerçek şu ki, koşullara bağlı olarak hepsi etkili ve verimli bir yaklaşım olabilir.
Hasta bir çocukla geçirdiğimiz uykusuz bir geceden sonra yorgun olduğumuz günlerde enerji yönetimi işe yaramayabilir. Ancak başka seçeneğimiz olmadığında dikkatimizi işimize odaklamak sonuç getirebilir.
Haftalık veya günlük zaman yönetimi planımız alt üst olduğunda, görev yönetimine geçip yapılacak olan öncelikli işlere odaklanarak işlerimizi aksatmadan sürdürebiliriz.
Bu yöntemler tek başına kullanılması gereken ayrı yöntemler değildir. Birleştirilerek kullanılanılmalıdırlar.
Akşam işe başlamak için enerji yönetimini kullanan bir gece kuşuysanız, doğru şeyler üzerinde çalıştığınızdan emin olmak için görev yönetimini kullanabilirsiniz. Zamanınızı stratejik olarak yönetirken ve öğleden sonra iki saat boyunca proje çalışmalarına öncelik verdiğinizde, dikkatinizin olması gereken yerde olduğundan emin olmak için dikkatinizi dağıtacak her şeyi kapatabilirsiniz.
Zaman yönetimi, görev yönetimi, enerji yönetimi ve dikkat yönetimi, herhangi bir zamanda kullanabileceğimiz kaldıraçlardır. Doğru yönteme odaklanmak yerine hepsinden en iyi şekilde nasıl yararlanabileceğinizi düşünmeye başlamanız faydalı olabilir.
Bu haftalık bu kadar.
Bol kazançlı bir hafta diliyorum.
Güven AÇIK